Endometriozis dünya genelinde kadınların %10’unda (190 Milyon) görülen kronik bir hastalık. Buna rağmen, adını duyan kişi sayısı çok az!
Endometriozis kadınlarda üreme çağında görülüyor; ilk regl dönemi ile başlayıp menopoza kadar (bazen sonrasında da) devam edebiliyor.
Peki, endometriozis nasıl bir hastalık?
Endometriozis, rahim iç zarına benzer dokunun rahim dışında büyüdüğü bir hastalık. Pelviste* şiddetli ağrıya neden olabiliyor ve hamile kalmayı zorlaştırabiliyor. Bu dokunun vücudun başka yerlerinde büyümesiyle iltihaplanma ve yara dokusu oluşuyor. Böylelikle pelviste ve vücudun diğer yerlerinde yapışmalar, dokuda katılaşma yaratarak kronik iltihabi reaksiyonlara neden oluyor. Bu reaksiyonlar zamanla diğer kronik hastalıkların oluşmasına zemin hazırlıyor.
Endometriozis’in en sık görüldüğü yerler ve çeşitleri ise şöyle;
• karın zarı (yüzeyel endometriozis),
• yumurtalıklar (endometrioma),
• rektovajinal septum, mesane ve bağırsakta (derin endometriozis),
• nadir durumlarda pelvisin dışında diğer organlarda (diyafram, göz, akciğer, siyatik ve sakral sinirler).
Endometriozisin nedeni bilinmiyor!
Hastalığın bilinen belirgin şikayetleri var fakat bazı kadınlarda hiçbir semptom göstermiyor, doktor muayenesi sırasında tesadüfen bu hastalığın varlığı ortaya çıkıyor.
Önlemenin veya koruyucu bir ön taramanın yolu da henüz bulunamadı! Bu yüzden genç kızlar ve yetişkin kadınlar yaklaşık 8 ila 11 yılını hekimlerden tanı alabilmek için kaybediyor. Ortalama bir insan ömrünün 8’de 1’ini!
Endometriozisin tedavisi yok. İlaçlar ve bazı durumlarda ameliyat ile semptomların durdurulması mümkün olabiliyor. Yaygın görülen semptomları; regl dönemi ve öncesinde yaşam kalitesini düşüren şiddetli kasık ağrısı, yoğun kanama, idrara çıkarken yanma, bağırsak şikayetleri ve şişkinlik, yorgunluk, bulantı, baş ağrısı.
Hastalık ilerledikçe depresyon, kaygı bozukluğu, gebe kalmada güçlük, ağrılı cinsel ilişki, çözümsüzlüğün yarattığı utanç-suçluluk-öfke gibi yoğun duyguların yarattığı ruhsal sorunlar; kadının sosyal yaşamdan geri çekilmesine, iş kaybına, eğitiminin sekteye uğramasına, kariyer ve yaşam planlarının değişmesine, evliliğinde veya birlikteliklerinde dengenin bozulmasına, bakıma ihtiyaç duymasına özetle yaşamını sağlıklı ve kaliteli yaşayamamasına neden olan büyük bir kar topuna dönüşüyor.
Kendini tekrarlayan, çoğalan kistik yapılar yüzünden 10 kez ameliyat olan kadınlar var. Üreme çağını; 20’li 30’lu yaşlarını geçirdiği operasyonları normalize ederek özel, iş ve sosyal yaşamlarındaki sorumluluklarına (ara vermeden!) devam eden, yaşadıklarını kimseyle paylaşmayan, bu süreci olağan kabul edip ruhsal ve bedensel olarak nasıl etkilendiğine dair bir içebakışı tecrübe etmeyen kadınların sayısı hiç de az değil! Bu yüzden, hastalıktan bahsederken “bir kanser türü değil, öldürmüyor ama süründürüyor” terimi sıkça kullanılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nce kronik bir hastalık olarak kabul edilen hastalığın belirgin semptomlarını yaşayanlar ile yaşamayanların hikayesi birbirinden farklılaşsa da kadınlar hayatlarını sürdürebilmek ve kendilerini koruyabilmek için çaresizce, bedenlerinin uyarılarını bastırmayı seçiyor.
Endometriozise dair daha fazla bilgi için Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Endometriozis Derneği'nin sayfalarını inceleyebilirsiniz:
*Pelvis: Kalça kemiklerini, mesaneyi ve rektumu içeren, vücudun üst kısmının ağırlığını desteklemekten sorumlu, karın ve uyluklar arasındaki leğen şeklinde olan gövdenin alt kısmı
Comments